'Enerji' Dünya Ekonomik Forumu’nda

By | 2 Haziran 2012


Bir yanında Arap Baharı yaşayan ülkeler, bir yanında ise ekonomik krizin göbeğindeki Avrupa olan Türkiye, dünya ekonomi ve siyasi tarihine geçecek yeni bir zirveye daha sahne almaya hazırlanıyor. “Davos Türkiye’nin ayağına geldi” algısının damga vuracağı, 4-6 Haziran 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilecek Dünya Ekonomik Forumu boyunca ekonomi ve siyasetin kalbi İstanbul’da atacak.

Dünyanın dört bir yanından ekonomi ve siyasete yön veren isimlerin katılacağı, önemli politik ve ekonomik değişimler altındaki Orta Doğu, Kuzey Afrika, Avrasya bölgelerindeki gelişmelerin konuşulacağı Dünya Ekonomik Forumu’nun ana gündem maddesi ise enerji ve enerji kaynakları ile bunlara ulaşım olacak. Arap Baharı sonrası sosyal reformlar gerçekleştiren Kuzey Afrika ülkeleri ile değişim sürecinde olan Orta Doğu’da, Irak gibi ülkeler ile derin ekonomik ve ticari bağları bulunan Türkiye’nin ise bu forumla, sadece merkezi konumu ile değil, enerji kaynaklarının geçiş güzergâhlarının güvenliği açısından da daha etkin ve kilit bir göreve soyunması bekleniyor.

Enerjide küresel işbirliği
Dünya Ekonomik Forumu’nun yayın sponsoru İntegral Menkul Değerler’den yapılan açıklamaya göre, enerjinin ön planda olacağı toplantıda aynı zamanda dünyada ekonomik daralmaların görüldüğü bir ortamda, hükümetlerin ve bu hükümetlerinin liderlerinin nasıl yeni ve yaratıcı modeller üretebileceği de tartışılacak. Enerjide küresel işbirliğinin nasıl sağlanabileceği ve bu noktada teknolojik ve bilimsel gelişmeler ile ne şekilde destekleneceğinin de ana gündem maddelerinden biri olması beklenirken, bunların dışında, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki politik değişimlerin bu bölgelerin ekonomilerinin dinamizmindeki etkileri, girişim fırsatları, insan haklarında ve yönetim farklılıklarındaki değişimler de incelenecek.

Nükleer santral de gündemde

Önceki dönemlerde Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu ile kıyaslandığında küresel ekonomik krizin hafif bir eksen kayması yarattığını belirten İntegral Menkul Değerler Analisti Egemen Candır, “Arap Baharı’nın yarattığı sosyal ve politik değişimlerin, daha önce tekil rejimler ve tekil ekonomilerin etkisi altında kalan Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Avrasya Bölgesi ülkelerindeki etkisinin, olası pozitif etkilerinin değerlendirileceği toplantıda, aynı zamanda bölgede istikrarlı, girişimci ve etkin güç olarak görülen Türkiye’nin de alacağı roller konuşulacak” değerlendirmesinde bulundu.

Enerji kaynaklarının yanı sıra enerji kaynaklarının ulaştırılması ve işlenmesi hakkında raporların paylaşılacağı Dünya Ekonomik Forumu’nda, Türkiye’nin merkezi konumunun yanında, bölgenin volatilitesi karşısında güçlü duruşu, proaktif politik yapısı ve enerji kaynaklarının geçiş güzergâhlarının güvenliği açısından da gerektiğinde etkin askeri gücünün de kullanılabileceğini belirten Egemen Candır şu bilgileri verdi:

“Dünyada şu anda tasarım aşamasında olan ana petrol boru hatlarından, özellikle Orta Doğu üzerinden gelenlerin Türkiye üzerinden geçtiği düşünülürse, enerji konusundaki önemi net olarak ortaya çıkmaktadır. Ayrıca, Rusya ve Ukrayna’da planlanan petrol taşıma hatlarında akışının sağlanmasında yine Türkiye’de Samsun limanı kullanılmaktadır. Alternatif enerji kaynaklarının da derinlemesine tartışılacağı Dünya Ekonomik Forumu’nda, Türkiye’de kurulması planlanan nükleer enerji santralinin, mevcut hidroelektrik santralleri ile birlikte gerçekleştireceği üretimin, başta Rusya doğal gazına bağımlı Doğu Avrupa ülkeleri olmak üzere komşu ülkelere dağıtımının konuşulacağını düşünmekteyiz. Türkiye bölgenin finansal anlamda duayeni ve bölgenin yakın gelecekteki finans merkezi olmaya adaydır.”

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir