Lisanssız Elektrikte Ayrıntılar

By | 18 Ağustos 2012

Lisanssız elektrik üretimiyle ilgili tebliğin yayınlanmasının arsından 500 kW güce kadar elektrik santrali kurulumunun önü açılmış oldu. Güç değerinin değerin 1 megawat olması için çalışmalar yapılıyor.

Tüketiciler kurduğu yenilenebilir enerji sistemleriyle elektrik üretiyor, fazla gelen elektriği şebekeye satarak para da kazanabiliyor.
Türkiye’de üretilen elektriğin yüzde 85’inin dış kaynaklardan elde edildiği düşünüldüğünde  bu uygulamanın ülke ekonomisi açısından büyük önemi bulunuyor.

500 kW santral kaç liraya mal olur?
Güneş panelleri kullanarak 500 kw güç elde etmek için 1 milyon avro yatırım yapmak gerekiyor.
Rüzgar enerjisi için 800 bin dolar,
Hidroelektrik santral için 650 bin dolar.

50 kw Güneş santralinin maliyeti nedir?
Santralin gücü düştükçe birim maliyet artıyor. Bu nedenle yaklaşık 300 bin liraya böyle bir sistemi kurmak mümkün.

Santral kurulum maliyeti kredilendiriliyor mu?
1. milyon Avro gibi yüklü bir tutarın %20 sini ödeyip, kalanı banka kredisiyle karşılanabiliyor. Henüz bankalar bu sistemin tam olarak bilincinde olmadığı için kredilendirmede sorunlar yaşanabiliyor. Hatta henüz  verilmiş bu türden bir kredi bulunmuyor.
İlerleyen zamanlarda riski düşük olan lisanssız elektrik santrallerinin kredi bulmakta zorlanmayacağı tahmin ediliyor.

Apartmanlarda ortak sistem kurulabilir mi?
Bir apartmanda birden çok lisanssız üretici bulunması halinde bir araya gelerek tek bir başvuruyla sistem kurulabiliyor. Böylece maliyetler düşüyor.
15-20 daireli bir apartman, 20 kW gücünde rüzgar gülü kurarak, her ay 160 ila 250 dolar para kazanabiliyor. Yatırım kendini  yılda amorti ediyor.

Fazla elektrik devlete mi satılacak?
Ülkemizde elektrik dağıtım şebekelerinin çoğu özel sektörün elinde. Zamanla tüm şebekeler özelleşmiş olacak. Bu nedenle elektriği devlet değil özel firmalar alacak.

Özel sektörün lisanssız elektriğe bakışı nasıl?
Elektrik dağıtım hatlarının özel şirketlerde bulunması ve doğal olarak kar amacı gütmesi sistemin işleyişi açısından bazı kuşkuları doğuruyor. Sistemi kurduktan sonra pek sorun görünmüyor. Yeni kurulacak sistemler için izin alma ve şebekeye bağlanmada şirketlerin işi ağırdan alıp yatırımcıyı bıktırabileceğinden korkuluyor. Avrupa’da benzer özelliklerin yaşandığı belirtiliyor.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir