Nükleere evet, güneşe hayır!

By | 26 Temmuz 2010

GENSED Yönetim Kurulu: 5346 sayılı YEK değişiklik taslağının bu yasama yılında da Meclis Genel Kurulu gündemine gelmeme nedeni, Hükümetin politik tercihidir. Hükümet, iradesini nükleer enerjiden yana kullanırken yenilenebilir enerjiyi ikinci plana itmiştir.

Güneş enerjisi sektörünün en büyük örgütü Güneş Enerjisi Sanayici ve Endüstrisi Derneği (GENSED), 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kanunu (YEK) değişiklik taslağının bu yıl da Meclis Genel Kurulu gündemine gelmemesine tepki gösterdi. GENSED Yönetim Kurulu’ndan yapılan açıklamada, “Enerji sektörünün ithal hammaddeye bu denli bağımlı olduğu Türkiye’de siyasi iradenin yenilenebilir enerji konusunda adım atmaktan imtina etmesi düşündürücüdür” denildi.

Enerji Bakanı Yıldız ve TBMM Enerji Komisyonu üyelerinin, güneş özelinde yapılacak yasal düzenlemelerin sürekli rafa kaldırılmasına gerekçe olarak PV modül fiyatlarının tedrici olarak düşmesini gösterdikleri hatırlatılan açıklamada, fiyatlardaki düşüşün global ekonomik krizle bağlantılı ve geçici bir eğilim olduğu kaydedildi. Bu durumun yasanın geciktirilmesine gerekçe olamayacağı belirtilen açıklamada şöyle denildi: “Yetkililerin açıklamaları aksine, PV modül fiyatları ekonomik krizden dolayı son iki sene içinde yüzde 42 düşmüş, ancak 2010 yılının ilk dört ayında yüzde 10 – 15 artmıştır. Kaldı ki, güneş enerjisi sektörü, tüm dünyada devlet desteği ile kurulabilmiş bir sektördür. Güneş enerjisinde söz sahibi ülkelerde verilen teşvikler 55 c€/kWh gibi rakamlarla başlamıştır. Halen uygulama büyüklüğüne göre 28 – 39 c€/kWh gibi tarifelerle devam etmektedir. Buna karşın Enerji Bakanı Taner Yıldız, en son verdiği demeçlerden birinde, rüzgar için 5,5 c€/kWh, güneş için 10-14 c€/kWh rakamlarının yeterli olacağını telaffuz etmiştir. Bu rakam ile yatırımcıya ‘Türkiye’de güneşten elektrik üretmeyin’ denmektedir. Eğer sorun ve gerekçelerden biri Türkiye şartlarında üretimin tam olarak öngörülememesi ise, küçük ve büyük ölçekli pilot uygulamalarla başlangıç yapılabilir. Bu yolla hem sağlıklı bilgiye ulaşılabilecek hem de ‘iyi kötü’ bir yola çıkılmış olacaktır. Yola çıkılmış olması, sektörel motivasyon ve teknolojik gelişmelerden geri kalmamak adına da önemlidir.”

21. Yüzyıl İçin Yenilenebilir Enerji Politikası (Renewable Energy Policy Network for the 21st Century – REN 21) oluşumunun 2010 Raporu’na göre, 2009 itibariyle yeni yatırımların Avrupa’da yüzde 60’ı, ABD’de ise yüzde 50’den fazlasının yenilenebilir enerjiye yapıldığı kaydedilen açıklamada, yenilenebilir enerjiye destek veren ülke sayısının her geçen gün arttığı belirtildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “G20 içinde yeşil ekonomi paketi açıklayan 13 ülke arasında Türkiye yoktur. Hükümet, iklim dostu teknolojilere para ayırma gündeme geldiğinde ‘paramız yok’ derken nükleer enerji söz konusu olduğunda böyle bir gerekçe sunmamıştır. Çünkü asıl olan politik tercihlerdir.”

GENSED Yönetim Kurulu’nun açıklamasında, bugünkü şartlarda projelerin finansman bulabilmesi için; 1600 kWh/m2/yıl ışınım, 2,8 Euro/Wp yatırım maliyeti, %1 performans kaybı, %30 özsermaye-%70 kredi, %2 işletme maliyeti koşullarında, desteğin 20 €c/kWh olması gerektiği belirtildi.

One thought on “Nükleere evet, güneşe hayır!

  1. seydi topal

    harika bir yazı olmuş söyleyecek sözün kalmadığı yerdeyiz ülkemizin doğal zenginliklerini değerlendirmek varken,doğalgaz,termik,nükleer… gibi santrallere yönelmek ne kadar doğrudur buda ayrı bir tartışma konusu olur
    pilot uygulamalara gelince bu ülkede bilinen ve yapılmış bir çok şebeke bağımsız (OFF GRİD) çalışan sistemler var hemde yurdumuzun değişik bölgelerinde buralarda üretim ve ışınımla ilgili ölçümler yapmak hiçte zor değil.Kaldıki ülkemizin coğrafi konumu itibarıyla almanyadan daha iyi güneşlendiği gün gibi aşikardır.
    bu gerceği hükümetin gözardı etmesinde,bu konuda 10 eurocent gibi bir rakamda ısrarcı olmasına anlam veremiyorum.

    Reply

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir