Enerji Politikalarında Önümüzdeki 5 Yıl

By | 28 Nisan 2013

fatih birol
19. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı’nın son gününde bir sunum yapan Uluslararası Enerji Ajansı Baş Ekonomisti 
Fatih Birol Türkiye ve dünyada enerjiyle ilgili yaşanan son gelişmeleri paylaştı. Çarpıcı açıklamalar yapan Fatih Birol, Amerika Birleşik Devletleri’nin kısa zamanda petrol üretimi alanında Suudi Arabistan’ı geçerek dünyanın en çok petrol çıkaran ülkesi haline geleceğini belirtti. ABD’nin kaya gazı üretiminde de ilerleme kaydettiğini vurgulayan Birol, ‘Şu anda Amerika’da doğalgaz fiyatı, Fransa’daki doğalgaz fiyatının 5’te biri daha ucuz.” diye konuştu.

Fatih Birol konuşmasında dünya enerji piyasalarının alt üst olma döneminden geçtiğini, Avrupa’daki enerji denkleminin değiştiğini, ve Türkiye’nin çevresindeki ülkelerle enerji bazlı ilişkilerinde gelecek 5 yılın çok kritik olduğunu aktardı.

Fatih Birol’un konuşmasından önemli satış başları şöyle:

Dünyanın enerji denklemi değişiyor

“Enerjide ezberler bozuluyor. Gelişmeleri takip edemeyen şirketler zararlı, analiz ve strateji değiştirenler de kazançlı çıkacak. Dünya enerji denkleminin değişmesinin 3 ana sebebi var. Birincisi, Amerika, Kanada ve Avustralya gibi ülkelerin petrol ve doğal gaz üretiminde çok ciddi artış göstermesi. İkincisi, Fukuşima’dan sonra Avrupa’daki nükleer enerji politikalarının değişmesi.

İklim değişikliği gündemden düşüyor

Bu ülkelerde nükleerin toplam enerji içindeki payı azalacak, diğer enerji kaynaklarının payı artacak. Üçüncü neden ise, enerji verimliliğiyle ilgili ciddi uygulamaların hayata geçmesi. Yaşanan bu değişiklikler ülkelerin ekonomik ve rekabet gücünü etkiledi. Ülkelerin ekonomilerinin özellikle dış ticaret dengelerini negatif etkiledi. Avrupa gündeminin ana maddelerinden iklim değişikliği, yavaş yavaş gündemin üst sıralarından alt sıralarına kayıyor. Bu oldukça kötü bir haber.

Amerika petrolde Arabistan’ı geceçek

Gelecek 5 yıl içinde Amerika’nın Suudi Arabistan’ı geçerek dünyanın en büyük petrol üreticisi olmasını bekliyoruz. Amerika ayrıca kaya gazı üretiminde artış gösteriyor ve Rusya’yı geçerek dünyanın en büyük doğalgaz üreticisi olma yolunda.

Amerikan gazı 5 kat ucuz

Avrupa’daki gaz fiyatları kaya gazından önce Amerika’daki gaz fiyatları hemen hemen birbirine eşitti. Şu anda Avrupa’daki doğalgaz fiyatları Amerika’daki gaz fiyatlarının ortalama 5 misli daha pahalı. Japonya’daki gaz fiyatları da, Amerika’daki gaz fiyatlarından 8 kat daha pahalı. Bana hiçbir başka uluslararası bir metal söyleyemezsiniz ki, küresel fiyatlarında bu kadar büyük farklar olsun.

Avrupa kömüre dönüyor, Almanya birinci

Geçen yıl dünyada kömür tüketimini en fazla arttıran Çin idi, ikinci ise Avrupa oldu. Amerika’da kaya gazı başlamadan önce, kömürün Amerika’daki üretimdeki payı, yüzde 50 idi. Kaya gazı sonrasında kömür pahalı hale geldi ve gaz Amerikan elektrik üretiminde rol almaya başladı. Kömürün payı 4 sene içinde yüzde 50’den yüzde 35’e düştü. Amerika’da birçok kömür altın haline geldi, Amerika bunu ihraç etmeye başladı, ihraç edince Avrupa’daki birçok yerde kömür fiyatlarında büyük bir düşüş oldu. Avrupa, Amerika’dan ciddi olarak ve ucuz fiyata kömür almaya başladı. Avrupa’da geçen yıl kömürde çok ciddi bir büyüme yaşandı. Bu ülkelerin başında da, çevre konusunda duyarlı Almanya geliyor. Almanya’da şu anda 6 GW’lık yeni kömür santralleri inşa halinde.

Çin’e dikkat etmeliyiz

Tüm gelişmeler Türkiye’yi yakından ilgilendiriyor çünkü Türkiye, dünyadaki enerji oyunun bir parçası. Kömür ve doğal gaz arasındaki rekabet artıyor. Japonya doğalgaz ve yenilenebilir enerji ciddi büyüme gösterecek. Avrupa’da doğalgaz ve yenilenebilir, Amerika’da yine yenilenebilir enerji büyüyecek. Yeşil enerjinin büyümesinin ana nedeni, o ülkelerin hükümetlerinin verdiği sübvansiyonlar. Eğer sübvansiyon politikalarında değişme olursa, gördüğünüz yeşil renkler daha kısa hale gelecek. Hindistan Çin’in gölgesinde kalıyor. Ama Çin olmasaydı, Hindistan Çin olurdu. Hindistan kısa zamanda dünyanın en büyük kömür ithalatçısı haline gelecek ve kömür piyasalarında fiyatların oluşmasında çok ciddi rol oynayacak. Ve hepimizin çok dikkatle izlemesi gereken bir ülke; o da Çin. Çin’deki büyüme inanılmaz. Çin, 20 yıl içinde ilave edeceği elektrik kapasitesi, mevcut Amerikan elektrik santrali kapasitesi artı Japonya. 20 yıl içinde Çin, bir Amerika ve bir Japonya’yı kendi mevcut sistemine dahil edecek.

Avrupa’daki fabrikalar Amerika’ya taşınıyor

Enerji maliyetlerinin toplam maliyet içinde ciddi bir rol oynadığı endüstride Amerika ile rekabet edilemiyor. Birçok Avrupalı ağır sanayi şirketleri Amerika’ya göç ediyor. Almanya’nın bir numaralı petrokimya, dünyanın sayılı şirketlerinden, Amerika’ya gitmeye karar verdi. Avusturya’nın bir numaralı demir çelik devi Amerika’ya gitmeye karar verdi, nedeni maliyetleri düşürmek ve Amerikalılarla rekabet edebilmek.

10 yıl sonra doğalgaz anlaşmaları bitecek

Avrupa’daki gaz fiyatları son derece yüksek, çünkü toplam gaz ithalatının üçte ikisi, uzun dönemli anlaşmalara dayalı ve uzun dönemli anlaşmaları hemen hemen hepsi petrol fiyatlarına dayalı durumda. Ama bizim yaptığımız hesaplara göre, önümüzdeki on yıl içinde Avrupa’nın ithal ettiği gazın üçte ikisindeki kontaklar bitecek ve Avrupa’nın elinde mevcut kontratların yeniden müzakere etmek için çok önemli bir fırsat gelecek. Çünkü, mevcut kontaklar yapıldığı zaman, gaz pazarları da satıcıların eli güçlüydü, şimdi gaz pazarlarında alıcıların eli güçlü olmaya başlayacak ve şartları alıcılar daha iyi bir şekilde tartışabilirler ve fiyatları aşağı çekebilirler. Bu son derece önemli bir şans, bir fırsat penceresi Avrupa için.

Türkiye Fransa kadar gaz tüketiyor

Türkiye’nin şu andaki gaz tüketimi Fransa’ya eşit. Önümüzdeki 10 yıla baktığımız zaman talep burada, demek ki yatırım da burada olacak. Avrupalı yabancı şirketin Türkiye’ye gelip çalışmasının nedeni, esas itibariyle bu.

Dünya enerjisinin yüzde 70 Türkiye’nin komşularında

Türkiye’nin çevresinde çok ciddi anlamda hepimizin bildiği doğalgaz ve petrol rezervleri var. Rusya, dünyanın en önemli enerji ülkelerinden biri. Hazar bölgesi, İran şu anda uluslararası camiayla ciddi sorunları var ama yarın ne olacağını bilmiyoruz. Irak, hem Kuzey Irak, hem Güney Irak son derece önemli. Bir rakam vereyim size, son derece çarpıcı, Amerika’daki ekonominin büyümesinin sebebi ucuz doğalgaz. Amerika’da 2 buçuk dolar civarındaki doğalgaz fiyatı Kuzey Irak’ta 1 buçuk dolar civarında, sadece bu iki rakım karşılaştırmak bence çok fazla düşünmeye bizi sevk edebilir. Ortadoğu; hemen yanı başımızda giderek daha fazla ilişkilerimiz artıyor.

Türkiye dünyadaki rezervlerin yüzde 70’ine komşu. Türkiye’nin çevresindeki petrol ve doğalgazdaki üretim maliyetleri diğer ülkelere göre son derece düşük. Bir çok fazla rezerv var çevremizde, ikincisi de bu rezervlerin üretime dönüştürme maliyetleri başka yerlerle kıyasladığımızda son derece düşük.

Enerji verimliliği rekabeti artırır

Türkiye’nin uzun dönemli kontratlardaki iyileştirme şansları çok hızlı bir şekilde büyüyor, bu şansları ciddi şekilde kullanmak lazım, çünkü gaz pazarları alıcıların elinin güçlü olduğu pazarlar haline geliyor. Enerji verimliliğini arttırmak, her şeyden önemlisi rekabet gücünü arttırmak demek. Hem tüketici bazında, hem şirketler, hem de ülke ekonomisi bazında.

Türkiye’nin gelecek 5 yılı kritik

Gelecek 5 yılın enerji anlamında Türkiye için çok kritik olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin çevresindeki ülke ve ülkelerde önemli potansiyeller doğuyor, bunlar hem petrol hem doğalgaz açısından, hem de Türk yatırımcıların gidip orada yatırım yapması açısından, sadece doğalgaz ve petrol değil, elektrik sektöründe de. Oradaki ilişkilerin, çevremizdeki ülkelerde enerji ilişkilerin tanımlanacağı ve sonra çimentosunun atılacağı, yıllar boyu öyle devam edeceği bir dönem olacak. Bu 5 yılda dinamik bir politikayı izlemek, ülkenin, Türkiye’nin enerji konusundaki önümüzdeki on yıllarca enerji konusundaki gelişmelerin nasıl olacağı konusunda ciddi bir kazanç olacak diye düşünüyorum.

HES’lerde projenin etkilerine bakılmalı

Hidroelektrik santraller meselesi bütün dünyada bir sorun, sadece Türkiye’de değil. Mevcut projeye göre tartışmak lazım, mevcut projeler mesela bugün Avusturya’da, Finlandiya, Norveç’te, Kanada’da, birçok ülkede HES var, küçük veya büyük, çevreye o bölgeye zarar vermeden ya da zararı belli bir şekilde kompanse ederek bunu başardılar ve şu anda o dediğim ülkelerde, Norveç’te yüzde 90’ı elektriğin HES’ten geliyor. O bakımdan, ben HES’lerde kategorik olarak hayır demeyi, evet demeyi de doğru bulmuyorum. Olumlu olarak yaklaşıp onun yarattığı lokal sorunlar nasıl çözülebilir diye düşünüyorum. Birçoğu ülke ekonomisine ciddi katkılarda bulunabilecek bir yapıya sahip, ama mutlaka negatif etkileri neler olabilir diye de düşünmek gerekiyor.

Enerji sektörü özelleşmeli

Serbestleştirme, ülke ekonomilerini tüketici ekonomilerini ve ceplerini ciddi bir şekilde artış verebilecek bir doping gibi düşünün, bunu arttırabilecek bir yapıya sahip. Çünkü rekabeti arttırıp daha güzel bir rekabet ortamı yaratıp, özellikle tüketici ve ülke ekonomisinin lehine bir gelişme olacak. Ama serbestleşmenin nasıl ve hangi çerçevede olacağı, ne şekilde olacağını da iyi düşünüp dizayn etmek gerekir. Serbestleştirme vaadiyle ortaya çıkıp durumu eskisinden daha kötü hale getiren örnekler de var.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir