Fosil yakıtların tükenme aşamasına geldiği günümüzde ülkeler ileriye dönük yeni enerji kaynakları bulma arayışında. Petrol bizleri şaşırtıp uzun bir süre daha tükenmeyecek olsa bile istikrarsız ve kabarık fiyat hareketleri başka enerji kaynakları bulmayı zorunlu kılıyor. Buna bir de fosil yakıtların atmosfere olan olumsuz etkileri de katılınca petrol benzeri yakıtları başlangıçta seçmiş olmamızın iyi bir tercih olup olmadığını sorgulamamıza neden oluyor.

Yenilenebilir özellikte olan güneş ve rüzgar kaynaklı enerji türlerine ilgi her geçen gün artarken farklı çalışmalar da yapılmıyor değil. Özellikle son yıllarda biyoenerji alanında yapılan çalışmalar yaygın bir kullanım alanına sahip oldu. Bilim insalarının deneylerininde mısır, şeker kamışı, soya fasulyesi gibi bitkilerden enerji üretmeyi başardıkları andan bu yana firmalar bu alanda verimi arttırmak için bir çok çalışma yaptı.

Ancak biyoyakıtların yaygın bir kullanım alanına sahip olması günümüzde bazı sorunlara neden olmaktadır. Özellikle biyoyakıt hammaddelerinin çoğunun birincil bir gıda kaynağı olması tarımsal faaliyetlerin amaçlarında bir kaymaya neden olmuştur. Örneğin son zamanlarda buğday - mısır fiyatlarındaki artışa neden olan etkilerden biri olarak biyoyakıt teknolojisinin gelmiş olduğu konum da gösterilmektedir. Bilim insanlarının yaptığı son çalışmalar bozulmuş gıdalar ve çöp materyalerinden verimli olabilecek seviyede enerji elde edilebileceğine işaret ediyor. Kuzeybatı Pasifik Laboratuar Merkezi'nde yapılan çalışmalar sonrasında atık maddelerden kullanılabilir ölçülerde enerji üretmek mümkün oldu. Aynı merkez kendi bölgelerindeki atıkları %15 oranında enerjiye dönüştürebileceklerini açıkladı.