Güneş İçin Almanya'yı Tercih Etti

By | 2 Mayıs 2012


Hürriyet gazetesinden Melis ALPHAN’ın 5 Nisan tarihinde köşesinde paylaştığı bir okuyucu mektubu.
Mektup yatırımcıların yenilenebilir enerji teşviklerine bakış açısını ortaya koyması açısından önemli.

Gayrimenkul, inşaat, finans ve kuyumculuk alanında faaliyet gösteren Altunbüken Holding’in yönetim kurulu başkanıyım. İki yıldır Avrupa’da güneş enerjisi alanında yatırım yapmak için fırsat kolluyoruz. Almanya’da ufak da olsa bir yatırım yaptık. şirket kurduk ve finansmanının yüzde 70’ini Alman Devlet Bankası’ndan temin ettik. Ve bütün bunları 15 gün içinde hallettik. Niye Almanya? Ya da AB ülkeleri?

Çünkü…
Yatırımcı iseniz öncelikle baktığınız iki şey var; paranın geri dönme süresi ve güvenliği. Bu ikisi bizi Avrupa’da yatırıma teşvik etmek için geçerli nedenler.
Ayrıca, kârlılıklara bakacak olursak, yazınızda da belirtmiş olduğunuz gibi, güneşli günlerin ve ışımanın Türkiye’nin neredeyse yarısı kadar olan bir ülkede, devletin verdiği teşvikler Türkiye’nin 2-2.5 katına denk geliyor. Romanya’da da mesela 3-3.5 katına…  Türkiye’de maalesef oranlar çok düşük. Devlet alım garantisi Türkiye’de 10 cent, Almanya’da 23 cent, Romanya’da 35 cent.Türkiye, artan enerji ihtiyacını karşılayabilmek için her yıl düzenli bir şekilde ortalama 4-5 milyar dolar yatırım yapmak zorunda. Bunun yüzde 50’si doğalgaz, yüzde 28’i kömür, yüzde 18’i hidro, yüzde 4’ü ise sıvı yakıt ve yenilenebilir enerji olacak.

Nükleer enerji yatırımlarıyla gelecek 10 yılda 10 bin MW enerji sağlanması planlanıyor. Bu da Türkiye’nin 10 yıllık yeni yatırımının yüzde 25’ini oluşturuyor. Amaç doğalgaz ithalatını azaltıp nükleer enerjiye sahip olmak.
Türkiye’de yenilenebilir enerji politik olarak gündemde değil. Bu aslen bir hükümet politikasıdır. Almanya’da Yeşiller Partisi’nin baskısıyla nükleer enerji santrallerinin kapatılmasının yolu açıldı. Diyecekler ki ‘Almanya da 40’tan fazla nükleer enerji santrali var; üretim sürecini bu santraller sayesinde hızlandırıp sanayi devrimini tamamladı.’
Ama bu 30 yıl önceydi.
Evet, doğrudur, yenilenebilir enerji sağlamak daha pahalıdır. Ama sağlıklıdır, temizdir, çevreye dosttur. Her şeyden önce çocuklarımızın geleceği için şarttır. Bu ancak bu işin devlet politikası haline getirilmesiyle olur. Yoksa, her tarafı nükleerle donatmak tabii ki daha kolay ve ucuz.
Buradaki anahtar sözcük ‘ucuz’.
Fakat gelin görün ki bugünün ucuzu yarının en pahalısı.
Nükleerden yılda 7 milyar dolar tasarruf edileceği söyleniyor. Fukuşima kazasına bakın…25 yılı kazasız geçirdikten sonra bir patlamada maliyet 500 milyar dolara çıkıyor ve 25 yıl çöpe gidiyor.

Gelecekteki bu riski almak ucuz mudur?
En azından yıllık 4-5 milyar doların yarısını düzenli bir şekilde yenilenebilir enerjiye ayırsak, yüzde 50 daha pahalı bir şekilde finanse etsek ve eğer becerebiliyorsak elektrik faturalarında görünen ama bilmediğimiz kaçak elektrik payından sübvanse etsek fena mı olur?
Yıllık 1.1 milyar dolar kaçak elektrik var.
Bu para bile tek başına yıllık yenilenebilir enerji yatırımına yeter.”
Cem Altunbüken

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir