Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, çevre dostu ve parlak bir geleceğe sahip olan hidrojen enerjisini ciddi şekilde desteklediklerini belirterek, 'Sedef adasında hayata geçireceğimiz proje ile hem rüzgar türbini hem de güneş enerjisiyle bu bölgenin enerjisini üretmek amacındayız. Ortaya çıkacak hidrojenle de adada kullanılacak arabaların çevreyi kirletmeden çalışmasını sağlayacağız' dedi.
DEİK/Türk Amerikan İş Konseyi ve TÜBİTAK işbirliğiyle düzenlenen 'Temiz Enerji Konferansı'nda konuşan Enerji Bakanı Güler, çok iyi iki müttefik olan ABD ve Türkiye'nin enerji alanındaki işbirliğini artırması gerektiğini söyledi. Yaklaşık 40-45 yıl önce Türkiye ilişkilerinde önemli yer tutan 'Barış gönüllülerini'ne atıfta bulunan Güler, 'Barış gönüllüleri demokrasi için uğraşırlardı. Şimdi yeni barış gönüllüleri küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle mücadelede çok önemli yer tutuyor. Demokrasi kadar önemli. Çünkü hem insanı, hem sağlık, hem çevre boyutu var' diye konuştu.
|
Adadaki yatırımların 2.4 milyon dolara ulaşması bekleniyor. |
Rüzgar Türbini |
1.1 Milyon Dolar |
Güneş Enerjisi |
95 Bin Dolar |
Hidrojen Üretimi |
560 Bin Dolar |
Hidrojen Depolama |
150 Bin Dolar |
| Sistem Altyapısı |
539 Bin Dolar |
|
Sedef Adası Cennet Adası Olacak
Güler, Türkiye'nin hidrojen enerjisi alanında ciddi projeler üretmek istediğini bu amaçla İstanbul'da kurulan Hidrojen Enerjisi Teknoloji Merkezi'nin çalışmalarına başladığını ifade ederek, bu alandaki ilk somut projenin Sedef Adası'nda hayata geçirileceğini vurguladı. Güler, şunları söyledi:
'Burada hem rüzgar tribünü hem de güneş enerjisiyle bu bölgenin enerjisini üretmek amacındayız. Ortaya çıkacak hidrojenle de adada kullanılacak arabaların çevreyi kirletmeden çalışmasını sağlayacağız. Bu projeyi hidrojen Enerjisi Teknoloji Merkezi'yle birlikte yürütmek istiyoruz. Kendimize rol model olarak hem jeotermal hem rüzgar hem de hidrojen enerjisini birlikte kullanan İzlanda'yı görmekteyiz.'
Hidrojenle çalışan ocak
Projeye katkı sağlayacak şirketlerden Arçelik, hidrojenle çalışan şofben, ocak, kombi gibi ürünler üretecek. Dizayn, çok hafif bir gaz olan hidrojenin taşınması için özel borular sağlayacak. Projenin diğer ortakları arasında İstanbul Elektrik AŞ, türbinleri üretecek olan Gama ile boruları döşeyecek olan İGDAŞ da yer alıyor.
Türkiye'nin rüzgar enerjisi konusunda da tahminin üzerinde potansiyele sahip olduğunun ortaya çıktığını belirten Güler, Türkiye'nin 40 bin megavatlık kurulu gücü bulunmasına karşın 48 bin megavatlık da potansiyeli olduğunu tespit ettiklerini söyledi. EPDK tarafından yapılacak ayıklamanın ardından en az 10-15 bin megavatlık gücün devreye gireceğini ifade eden Güler, önümüzdeki dönemde Türkiye'de rüzgar türbini imal etmeyi de amaçladıklarını kaydetti. Güler, 'Türbinler 10-15 milyar dolarlık bir yatırım. Otomotiv sektöründen bile büyük. Ayrıca suyla rüzgarı birleştirdiğimizde 3 bine yakın KOBİ ortaya çıkacak. Bu da yepyeni bir sektör oluşturacak' dedi.
|
