Alternaturk Ana Sayfa
Norm Enerji Sistemleri
  GÜNEŞ ENERJİSİ   RÜZGAR ENERJİSİ   JEOTERMAL   DALGA ENERJİSİ   HİDROELEKTRİK  BİYOETANOL   ELEKTRİK  BOR  ÇOCUK
       
 

 

Erke dönergeci basında yer almaya devam ediyor.

Radikal Gazetesinde İsmet BERKAN bu konuda aşağıdaki makaleyi kaleme aldı(26.11.2006)








Geçen haftanın en heyecanlı ve aynı zamanda en eğlenceli olayı, bir süreden beri Radikal dahil gazetelerde 'Bilimsel düşüncenin gücü' sloganlı ilanları yayımlanmakta olan Erke AŞ'nin bu ilanlarla müjdelenen 'buluş'unu açıklamasıydı.
Gerçi firma hemen hemen hiçbir şey açıklamadı ama yine de o günden beri konu tartışılıyor. Neydi Erke'nin bulduğunu iddia ettiği şey? Hiçbir enerji almadan sonsuza kadar enerji üretecek bir 'kuvvet makinesi.' Firma buna 'Erke dönergeci' adını vermişti. ('Erke' aynı zamanda öztürkçede 'enerji' demekmiş, bu sayede bunu da öğrendik.) Firmaya göre bu dönergeci otomobile, uçağa vs. takmak mümkündü. Tabii uçağa takmak mümkünse dönergeçle elektrik üretmek de mümkün demektir. Yani dünya sonsuz enerji kaynağını bulmuştu, bu buluş da Türklere aitti!
İnsanın içinden 'Keşke gerçek olsa' demek geçiyor ama bilgimiz böyle bir
şeyin gerçek olamayacağını söylüyor.
Zaten firma da, 'Mevcut bilimsel bilgiyle açıklanamaz bir şey bu' diyor.
Mevcut fizik bilgisini altüst etmeyi ben iddia edemem, bu köşede tek söyleyebileceğim, mevcut fiziğin böylesi bir dönergece neden
izin vermediğini anlatmak olabilir. Bunu yapmaya çalışacağım izninizle.
***
'Erke dönergeci'nin nasıl bir tasarım olduğunu bilmiyoruz, o yüzden bazı varsayımlarla hareket edeceğiz.
Birinci varsayımda, Erke 'soğuk füzyon'u bulmuş olabilir. Yani, aletinizin bir tarafına deniz suyunu (aslında döteryum ya neyse) koyarsınız, karşılığında 'sonsuz' diye tanımlanabilecek temiz enerji elde edersiniz.
Füzyon, atom çekirdeklerinin birleşmesi anlamında kullanılıyor. Zaten Türkçesi 'kaynaşma.' Bu yöntem, çekirdek bölünmesine (fizyon) dayalı mevcut nükleer enerji teknolojisinin tam tersi.
Güneşimiz tam da bu yöntemle, yani atom çekirdeklerinin birleşip bir üst atomu yaratmasıyla enerji üretiyor. Ama bu olay güneşte (veya hidrojen bombasında) aşırı yüksek sıcaklıklarda gerçekleşebiliyor.
Bilim dünyasının rüyası, bu işlemi daha 'normal' ısılarda yapabilmek, çünkü ancak o zaman açığa çıkan enerjiyi kullanmanın bir yolu bulunabilir.
'Soğuk füzyon'a teorik itirazlar da var ama hep esas güçlüğün mühendislik tasarımdan kaynaklandığına inanıldı. Eminim dünyanın bir yerinde birileri şu saatte bile soğuk füzyon düşünüyor, çalışıyor.
Erke'nin soğuk füzyonu bulma olasılığına sıfırdır diyemem ama vereceğim ihtimal sıfırdan ancak azıcık yüksek olabilir.
Umarım yanılıyorumdur.
***
Erke ile ilgili ikinci varsayımım, Hürriyet gazetesinin ilk gün manşetinde kullandığı 'Con Ahmet'in Devridaim Makinesi' yani bilimdeki Latince adıyla 'perpetuum mobile' (kalıcı, ebedi, sürekli, aralıksız,
bitmez tükenmez hareket) olabilir.
Bu da bilim dünyasının bin yıla yakın zamandır devam eden 'rüya'sı. Yalnız bu çeşit makineler için çok temel bir engel var: Termodinamiğin birinci ve ikinci yasaları.
Çeşitli kaynaklara baktım, bu çeşit makineler de aslında iki ana dalda ele alınıyor. Ve her iki dal da, bu iki yasadan en az birini ihlal ediyor.
Termodinamiğin birinci yasası, kabaca bizim 'enerjinin sakınımı' dediğimiz kuralı getiriyor. Yani, evrende enerji kaybolmuyor ama bir formdan diğerine değişiyor. İşte enerji bir formdan diğerine geçerken bizim gündelik hayattaki tabirimizle bir miktarı kullanılamaz hale geliyor. Otomobilimizi düşünelim, o temelde bir 'ısı makinesi.' Benzini yakıyoruz, açığa çıkan ısı pistonu itecek kuvveti oluşturuyor, piston krankl milini itiyor, diğer dişliler mildeki hareketi tekerleklere aktarıyor ve otomobil yürüyor. Ama bu arada benzinin ürettiği ısı motoru da ısıtıyor, oradan ısı soğuk yönlere doğru transfer oluyor, yani bizim efektif enerjimiz bir yerde havayı da ısıtarak bizim için 'kayboluyor.'
Buradan geliyoruz ikinci yasaya. Bu yasa da, açığa çıkan enerjinin evrende karmaşayı (entropi) artırdığını söylüyor. Yine otomobilimize dönecek olursak, benzin oksijenle birleşip yanıyor ve ortaya başka bir molekül, karbonmonoksit çıkıyor. (Yanı sıra bazı artık materyaller de var ama onlar şu an bize lazım değil.) Ayrıca motor kapağındaki ısınma yakın çevredeki atomları hareketlendiriyor vs. Yani daha önce görece daha düzenli olan evren biz gaza basınca yine görece düzensizleşiyor.


Erke dönergeci Haberi Ana Sayfa




 HABERLER
 DOSYALAR
 ENERJİ TASARRUFU
 ENERJİ FİRMALARI
 ENERJİ VERİMLİLİĞİ
 ÇEVRE
 VİDEO BLOG
 YENİLENEBİLİR ENERJİ
 ENERJİ İLANLARI

E-posta Aboneliği :


Haberlerimiz
e- postanıza gelsin

 
 
 
Toplam Ziyaretçi